4 Mayıs 2016 Çarşamba

0-2 Aylık Annesiz Yavru Kedi Bakımı


Önemli Not: Ben veteriner hekim değilim. Burada yazdıklarımı yalnızca deneyimlerimden yola çıkarak yazıyorum. Bu sebeple burada yazan her şeyi sadece birer öneri gibi düşünmelisiniz ve yavru kedinin bakımı ve ihtiyaçları konusunda veteriner hekimlere danışmayı ihmal etmemelisiniz.

0-2 Aylık yavru kedilere nasıl bakılması gerektiğine dair bir yazı yazmaya beni iten şey, mevsimsel olarak buna fazlaca ihtiyaç duyulan bir dönemde olmamız ve bu çağdaki annesiz yavruların meşakkatli ve incelikli bir bakım olmadan hayatta kalma şanslarının düşük olmasıdır.

Öncelikle neden böyle yavrulara denk geliyoruz, bundan bahsedelim. Bir yavrunun annesiz kalması için pek çok sebep var. Bu sebepleri özetleyecek olursak:

1-Anne kedi ölmüş olabilir.
2-Anne yavrularını taşırken bir yavrusunu düşürmüş, yavru anneden uzaklaşmış olabilir.
3-Anne stres altındaysa yavrularına bakamayacağını düşünüp onları terk etmiş olabilir.
4-İnsanlar yavru ve anneleri birbirinden ayırmış olabilir. (Ağaca, kuşa, hayvana tahammülü olmayan insanlar çevrelerinde hayvan istemedikleri zaman ölmeleri için yavruları annelerinden ayırabiliyorlar.)
5-Anne ihtiyaçlarını karşılamak için yuvadan uzaklaşmış olabilir, yavrular da yürüyebiliyorsa yuvadan çıkmış olabilir.
6-Yavrular hastaysa anne bilinçli olarak terk etmiş olabilir.
Bunlar gözlemlediğim ve ihtimal verdiğim sebepler.

Yavru kediye denk geldim, ne yapmalıyım?

Dışarıda kendi ihtiyaçlarını kendisi karşılayamayacak kadar ufak bir yavru bulduysanız ilk yapmanız gerekenin anne kediyi bulmak olduğunu düşünüyorum. (Yukarıda belirttiğim sebepleri de göz önünde bulundurursak.) Bunun için çevrede yaşayan insanlara danışabilirsiniz. “Buralarda anne kedi var mı, varsa nerede olabilir?” İnsanlardan destek alamıyorsanız yavrunun ses çıkarmasını sağlayın. Anne kediler yavrularının seslerine duyarlı oluyorlar ve yavrularının yerlerini o ses aracılığıyla tayin ediyorlar. Yavru kendiliğinden ağlıyorsa susturmaya çalışmayın, ağlasın ki annesi onu işitebilsin. Ağlamıyorsa güvenli bir şekilde yere bırakın ve dokunmayın; yavru kendini öyle bir durumda güvensiz hissedeceği için ses çıkaracaktır.

Anne kedi sesi duyup koşup geldiyse uzaklaşın ki sizden korkup yavrusuna yaklaşmamazlık etmesin. Siz uzaklaşınca anne kedi yavruyu alıp yuvasına götürecektir.

Anneyi bulamıyorsak yavruyu yanımıza alıyoruz. J

(Yanımıza aldıktan bir süre sonra da yavru kediyi bulduğumuz çevreye gidip anne kedinin gelip gelmediğini kontrol edebiliriz.)

(Bir başka seçenek de sosyal medya aracılığıyla bir başka anne kedi bulmak ve yavruyu kabul ederse o anneye vermektir. “Süt anne aranıyor” ilanları bu yüzden önemlidir. Süt anne bulunduğu takdirde yavru anne sütünden ve sıcaklığından mahrum kalmayacaktır.)

Yavru kedilerin gözlerinin açılma süresi yaklaşık 0-3 hafta arasındadır.

Gözleri yeni açılmışsa soğuttuğumuz çayı pamukla gözlerine günde birkaç kez sürelim. (İçinde çay tanesi olmamalı.) Mikrop kapmasını önleyecektir. Enfeksiyon var ise veteriner hekime danışarak bir pomad ya da göz damlası sıkmak daha gerekli olacaktır.

Göbek bağı varsa batikon sürelim. Kuruyup kendiliğinden düşecektir.

Yavru kaç saattir anneden ayrı bilemiyoruz. O yüzden acilen beslenmesi gerek. 0-2 aylık kediler 2-3 saatte bir beslenmelidir. Durum acil olduğundan, veterinere gidip biberon ve toz bebek maması alamadıysak bir eczaneden şırınga alalım. İnek sütü* insanlara zararlı olduğu gibi diğer hayvan türlerine de zararlıdır. (İnek sütü sadece kendi türünün biyolojik özelliklerine uygundur çünkü, aynı durum tüm memeli hayvanlar için geçerlidir.) Durumun aciliyeti düşünüldüğünde inek sütünü sulandırıp (yüzde 50 su, yüzde 50 süt) ılındıralım. Asla soğuk süt vermeyelim, her zaman ılık olsun. Beslemek için yavruyu avcumuza alalım ve 45 derecelik bir açıyla tutalım.Şırıngayı yavaştan ağzının kenara koyunca bebek süt tadı alacak ve içmek isteyecektir. Şırıngayı çok yavaş itelim. Bebek doyduysa içmek istemiyorsa zorlamayalım, yoksa ağzından süt taşar ve burnuna kaçar bu da tehlikelidir.




                                                           Miroş da annesiz bir bebekti.


                                                                   
                                                               Miroş büyüdü :)

Bu evrede yavrular tuvalet ihtiyaçlarını kendisi karşılayamaz. Annesi yavruların popolarını yalayarak uyarır ve tuvaletini öyle yaptırır. Elimize bir pamuk parçası alalım ve önce idrar için sonra kaka için gerekli yerleri yavaşça uyaralım (pamuğu sürerek). Tuvalet ihtiyaçlarını da mutlaka 2-3 saatte bir giderelim.

Isı çok önemli. Asla cereyanlı, serin, rutubetli yerlere koymayalım yavruyu. Sıcak su torbası bu konuda işimize çok yarar. Ama sıcak su torbasını da bir bezle ya da havluyla saralım ki bebeği yakmasın. Bir kutuya ya da kedi boxına kazak koyalım mesela, kazağın altına da sıcak su torbasını. Yemek ve tuvalet ihtiyacını giderdikten sonra bu sıcak ortama yerleştirelim, yavrumuz mışıl mışıl uyusun.

En önemli noktalardan bahsettik: Sıcaklık, tuvalet, 2-3 saatte bir besleme. (evet geceleri de nöbet tutmalıyız.) Bu işin acil kısmıydı. Acil ihtiyaçlarını giderdikten sonra bir veteriner muayenesinden geçmesi önemli. Şırınga yerine biberonla beslemek hem sizin işinizi kolaylaştırır hem de yavrunun. Ve inek sütü yerine toz bebek mamalarını tercih edelim. Bu mamaları soğuk değil ılık verdiğimize, ve mamanın bozulmadığına dikkat edelim. Mesela daha evvelden ısıttığımız ama arta kalan mamayı buzdolabına koymayalım.



                                            Karamuk ve kardeşi, bulduğumda 2 günlüklerdi.


            Karamuk aşırı zor ve yavaş büyüdü. Veterinerlere göre "umutsuz" bir durumdu.


                                                   Abisi ise hızlıca büyüdü, serpildi :)


Yavru 1-1.5 ayı geçmeye başladıysa dişleri de çıkmıştır, yavaştan kendi kendine çiş kaka yapmaya ve ciddi derecede oyunlar oynamaya başlar. J 1,5-2 aylık arasındaysa yavru kediler için olan kuru ve yaş mama vermeye başlamalıyız çünkü toz mama onlara yetmeyecektir. Kendi tuvalet ihtiyacını karşılıyorsa da yine pamukla uyarmaya devam edelim.

Oyun çağında olan bu ufak yavrular için güvenlik önlemleri almalıyız. Evin içinde yürürken biz, yavru kutusunda değilse üzerine basmayacağımız şekilde yürümeliyiz. Öyle ufaklar ki dikkatsizlik yaşanabilir. Yavrunun evin içinde dolaşırken ya da oyun oynarken sıkışabileceği yerler var mı? Üzerine bir şey düşebilir mi? Çıktığı kanepeler koltuklar, eğer düşerse kendini sakatlayabileceği kadar yüksek mi? (genelde, evet) Kısacası yavrumuzdan gözümüzü ayırmayalım.
Güneş almalarını mutlaka sağlayalım.

Sürekli anne arayışında olacaklar, anne ihtiyaçlarını tamamen olmasa da giderebilmek için beslenme ve tuvalet ihtiyaçlarını gidermek, sıcak bir yerde uyutmak yeterli olabilir. Size sokulmak, sizin sıcaklığınızla uyumak istiyorsa da buna izin verin.

Birincil ihtiyaçları karşılanmasına rağmen hep ağlıyorsa, ateşi varsa ya da tam tersi hareketsiz, iştahsızsa mutlaka veteriner tarafından muayene edilmeli.



                                                      Karamuk'un son hali. :)


Kedi, inek, civciv, insan… Hiçbir yavrunun annesiz kalmaması dileğiyle.

*Bir vegan olarak belirtmem gerekiyor ki market rafından aldığınız inek sütü, annesiz kalmış bir buzağı demek. Burada yazdıklarım inek sömürüsünü desteklemek olarak algılanmasını asla istemiyorum. Bir yavruyu hayatta tutabilmek için acilen yapılabilir bir şey olduğu için belirtiyorum ve alternatifinden de bahsettim. Evcil olan etçil ve/ya hepçil olan hayvanların diğer hayvanlarla beslenilmesi konusu derin ve uzun soluklu bir tartışmadır, bu yazının konusu olmadığı için yer vermiyorum.